11 Nisan 2010

Yeniden One Tree Hill




Bugün otobüste, eve dönerken küçük çaplı bir nostalji yaşadım, hatta birden esti bile diyebilirim ! Sanırım telefonumdaki Don't Confess şarkısından olsa gerek bir anda One Tree Hill'in ilk sezonu ne kadar güzeldi, The OC tadındaydı" diye düşündüm. Ardından diğer taraftaki iç sesim "Kendine gel ! Yarın dinamik sınavın var, şimdi othnin sırası değil" dese de daha sahtekar, daha kandırıkçı olan ilk iç sesimi dinledim tabii ki !

Az önce bitti ilk bölüm, HARİKAYDI AMINA KOYİM. İlk izlediğimdeki zevki aldım neredeyse. Çalan şarkılar, Peyton'ın o tarif edilemez güzelliği, Lucas'ıs "iyi" halleri, Nathan'ın piçlikleri ve ve ve "basketbol" Hep demişimdir, dizi basketboldan uzaklaştıkça kötüye gitmiştir, 1. sezondan şimdiki 7. sezona her sezon daha az basketbol sahnesi izledik ve sonuçta dizi şu anki bok gibi haline geldi. Duydum ki Lucas ve Peyton da yokmuş şu an ! Gerçi nasıl benim için The OC 5 sezonsa, One Tree Hill de 4 sezondan ibaret. Yarınki sınavıma inat 2 bölüm daha izlemeyi planlıyorum, çok özlemişim Tree Hill kasabasını.

Ayrıca "Dashboard Confessional - Hands Down", "Saliva - Rest In Pieces" ve "Pete Yorn - EZ" gibi feci şarkılar da ilk bölümün bizlere hedyesi.

Bilenler bilir, özellikle ilk sezonlarda her bölümden sonra edebi insanımız Lucas'tan harika alıntılar yapılır, bu bölümün alıntısı da pek hoştu: "Gelgit gibidir bir erkeğin ilişkileri...Selde sürüklenir, kaderine doğru...İhmal edilmiştir hayatlarının seferi, mâhkumdur karaya oturmaya, sefalete. Öylesine büyük bir okyanusta yüzüyoruz işte...Ve arkamıza almalıyız akıntıyı, hâlâ bizden yanayken...Yoksa kaybederiz şansımızı, herşeyden önemlisi."



Fizying - Hands Down | Rest in Peace | EZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder