10 Kasım 2009

500 Days of Summer




2 ayrı arkadaş grubum sağolsunlar, uzun süredir beklediğim bu filmi sinemada izleyemedim, kaderde bu filmi vlc player'da sabah 11de izlemek de varmış. Bunun tek iyi yanı bazı sahnelerde filmi durdurup doya doya Zooey'mi izleyebilmem...

"Genç adam, genç kızla tanışır.. Erkek aşık olur.. Kız aşık olmaz...Gerçek aşkın varlığına inanmayan bir kadınla (Deschanel), ona aşık olan genç adamın (Gordon-Levitt) sıradışı, romantik ve komik hikayesi." Filmin bu şekilde özetlenmesi bakan çoğu kişi, filmi klasik bir sonla biten, klişe bir aşk filmi sanabilir; ama filmin başındaki "Bu bir aşk filmi değildir." uyarısıyla itibaren, olağandışı bir filmde olduğunuzu anlamaya başlıyorsunuz. Filmde sık sık gördüğümüz lostvari flashback ve flashforwardlar filmin orjinalliğini artıran en büyük etkendi. Adındna da anlaşılacağı üzere, Tom ve Summer'ın hikayesinin 500 günün bazen ileri, bazen geri giderek çok eğlenceli bir şekilde izliyoruz. Ayrıca Tom'un12-13 yaşlarındaki bir arkadaşından aşk konusunda akıl alması da filme daha bir sevecenlik katıyor. İddialı bir soundtracke sahip olan filmde, sık sık çok hoş şarkılar da duyuyoruz. Ayrıca, Zooey Deschanel'in filmdeki karaokede söylediği Nancy Sinatra'nın "Sugar Town" şarkısı da albümde bonus track olarak yerini almış, tabi ki Zooey'nin sesinden. Son olarak, filmin sonu hiç de beklendiği gibi değil, sadece şunu söyleyelim bazen sonbahar (Autumn), yazdan(Summer) daha sıcak olabilir.

1 yorum:

  1. 2 ayrı arkadaş grubum sağolsunlar, uzun süredir beklediğim bu filmi sinemada izleyemedim, kaderde bu filmi vlc player'da sabah 11de izlemek de varmış.

    ahuahuaha... şimdi ben de sinemaya gitmemenin bahaneleri başlığıyla bi blog oluşturcam görceksin =p
    o kadar mı güzeldiiiiii )= o zaman bana dvd yap!

    YanıtlaSil