3 Kasım 2009

"Taraf" Olmak




Taraf gazetesi, kendine has "değişik" haberlerinden/iddialarından birinde son olarak NTV'yi hedef almış ve savcılık kayıtlarına dayandırarak helikopter kazasıyla hayatını kaybeden eski BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun, helikopteri düşmeden NTV'den defalarca arandığını ve kazaya bunun sebep olduğunu ileri sürmüştü. Ertesi gün bu aramaları yapan Mirgün Cabas, canlı yayında Ruşen Çakır'la beraber bu iddialara yanıt vermiş ve aramaları helikopter düştü haberi geldikten sonra yaptıklarını söylemişlerdi. Buna ek olarak cep telefonuyla helikopter düşmesinin bir alakası olmadığı ile ilgili uzman yorumlarına yer vermişlerdi. Taraf ise ertesi gün de bu iddiaların peşini bırakmadı ve Mirgün Cabas'ın aramaları kabul etmesini bir çeşit itiraf olarak gösterdi. NTV'nin buna yanıtı ise yine bilimsel ve üstürupluydu. Taraf'ın yaptığı korkunç hatayı da gözler önüne sermişti. Savcılık kayıtlarıan bakıldığında NTV'nin yaptığı aramalar Türkiye saatiyle 16:30 civarıydı, yani helikopterin düşüşünden çok sonra, Taraf gazetesinin manşetinde bahsettiği arama kaydı ise 14:30 civarlarıydı. Taraf, kayıtları GMT farkını görememiş ve NTV ile Mirgün Cabas'ı "suikast" ile suçlamıştı. Artık bu kadar kanıttan sonra ilk zamanlar haberinin arkasında duran Ahmet Altan, göstermelik de olsa bir özür yazısı yazmış ve olay kapanmıştı.
Ta ki düne kadar...CNN Türk'te yayınlanan Tecrübe Konuşuyor programına katılan Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan ve yardımcısı Yasemin Çongar alevi sönen tartışmalar hakkında tekrar yorum yapıp açıkça diledikleri özrün göstermelik olduğunu belirttiler ve "aslıdna çok da haksız değiliz" diyecek kadar ielri gittiler. Buna NTV'ni reaksiyonu ise dava açmak şeklinde gelişti. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en seviyeli, en dürüst, en "tarafsız", en başarılı kanalı olan bugüne kadar kimseyle problemi olmayan NTV kanalı'na Taraf'ın bu çamurları, hatta Ruşen Çakır'ın deyimiyle "kalleşliğini" anlamak gerçekten çok zor. Bugüne kadar yaptığı haberler, gündeme getirdiği sanal tartışmalar, orduyu yıpratma girişimleri çoğu çevre tarafından destek görmeyen Taraf, bu defa sert kayaya çarptı. GMT farkını görmeden meslektaşlarını katillikle suçlamak, helikopteri cep telefonu aramaları düşürdü gibi hiçbir bilimsel mantıkla örtüşmeyen komik iddialar ortaya atmak ve üstüne üstlük hatasını kabul etmeyip üste çıkmaya çalışan bu zihniyet artık daha fazla gazetecilik hayatını sürdürmemelidir. Ahmet Altan asıl işi olan kitap yazarlığına, Alkım Yayınları da kitap satışına dönüp anlamadıkları gazetecilikten ellerini çekmeli ve başta "iki genç gazeteci" diye hitap ettiği Mirgün Cabas ve Ruşen Çakır olmak üzere önce NTV, daha sorna da tüm kamuoyundan okkalı bir özür dileyip biz bu işi beceremiyoruz demeyi bilmelidirler.


Son olarak bir çift söz de diğer basın yayın organlarına. Meslektaşlarının maruz kaldığı bu çirkin saldırıya karşı birkaç cılız yazı dışında hiçbir destek vermemesi, olayın üzerine gitmemesi, hatta Hasan Cemal ve Cengiz Çandar'ın yaptığı gibi olayı yeniden gündeme getirmesi de Taraf'ın hareketleri kadar düşündürücü. Bazen "taraf" olmak gerek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder