12 Temmuz 2010

İlahi Adalet

Tam 31 gün önce başlayan, Afrika kıtasında düzenlenen ilk Dünya Kupası dün oynanan final maçıyla sahibini buldu. Son Avrupa şampiyonu İspanya, en büyük favori olduğu dünya kupasını da müzesine götürerek daha önce hiçbir kupa bulunmayan müzelerine son 2 yıldaki ikinci kupayı götürme başarısını yakaladılar.

Hiç kuşkusuz İspanya, turnuva boyunca tüm dünyanın sempatiyle baktıkları takımların başında geliyordu. Özellikle 2 yıl önceki Avrupa Şampiyonasındaki mükemmel futbolları, taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanmıştı. Hele ki 2004 Yunanistan ve 2006 İtalya'nın savunma ağırlıklı futbolla gelen zaferlerinden sonra.

Daha önce uluslararası alanda hiçbir başarısı olmayan Yunanistan'ın sadece savunma yaparak kazandığı 2004 Avrupa şampiyonluğundan sonra 2006 yılında da Hollanda, Arjantin, Almanya gibi hücumcu takımların arasından savunmasıyla sıyrılan İtalya'nın şampiyonluğu futbolun artık savunma ağırlıklı bir oyuna döndüğü tehlikesinin habercisiydi, ama 2008 Avrupa şampiyonası, gururla söylüyorum ki bizim milli takımımızın da büyük katkısıyla, hücum futbolunun yeniden kontrolü ele aldığı bir şampiyona olmuştu. Özellikle İspanya'nın o büyüleyici futbolu, tüm dünyada büyük beğeni toplamış ve son 2 turnuvadaki kaygıları da azaltmıştı.

2010 Dünya kupasında da genel olarak zevkli ve hücumcu maçlar izlediğimiz söylenebilir. Sonuca baktığımızda da İspanya'nın turnuvayı sonuna kadar hakettiğini rahatlıkal görebiliyoruz. Oynadığı her maçta topa hükmeden, sürekli pres yapan, sürekli gol arayan bir takımın bunun meyvelerini toplaması gerçekten çok önemli. Tek üzücü konu İspanya'nın rakibinin Hollanda olmasıydı. Portakallar her turnuvada harika oynar, herkesin beğenisini kazanır ama ne yazık ki hemen elenirlerdi. Bu defaysa finale kadar geldiler ama karşılarında dünyanın en iyisi vardı, direnemediler, akıbetleri 74 ve 78'deki gibi oldu. Umarım bu jenerasyonla en azından bir Avrupa şampiyonluğu yaşarlar ama İspanya oldukça zor.

Rıdvan Dilmen finalden sonra "en iyi olan kazandı" yorumunu yaptı. Gerçekten de çok adil bir turnuvaydı, dünyanın en iyisi, dünyanın en büyüğü olduğunu kupayla tescilledi. Tebrikler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder